ÇAVUŞUM TUT GÖNLÜM'DEN
İyi geceler sayın dinleyen bu gece varoşluğun en derin dizelerinden yazıyorum, sigaramın kül olmasıyla birlikte küllüğe atmayı hep eksik bırakıyorum yine üstüm başım sen oluyor, ağzımın kenarına biraz şiir bulaştı bu gece, şiirlerim arkamdan vurdu gizlice çavuşum buna bir yol bulmalıyız, sol tarafımdan yaralıyım çavuşum bu yaraya bir tabip lazım, insan sırtındaki yarayı saramazmış çavuş, hele ki birde sol tarafındaysa, tabibim koş varoşluğum tutuyor, yaralarımda ağır küfürlü şiirler akıyor, koş tabibim koş ömrüme yetiş ki sana kabuk bağlasın bu yaralarım, bir sana açılsın bir sana kapansın, bir sana kanasın bir sana dursun ağır yaralarım.. Çavuşum kaybediyor ruhum bedenimi, yetişemiyor, aksak sağ ayağımla koşmaya çalışırken geçmişimin çelmelerine takılıyor bedenim, çavuşum tut gönlümden, bu karanlık gecede ay ışığında, ruhumun pırıltısını yakalamak zor oluyor, gölgeyi geçirmiş üstüne yetişmek beni yoruyor, bu satırlarımı kaldırım kenarlarından yazıyorum papatya açmış bir kaldırımın kenarından, ay ışığında kovalaşıyor ruhum ve bedenim, ahenkli bir dans içindeler sanki, papatyamın beyaz yapraklarına açık yaralarımdan kan damlıyor çavuşum, yetişin çavuşum yetişin kaybediyor ruhum bedenimi...
Sanki binalar üzerime yıkılıyor, geçmişim ayaklarımı ele geçirmiş gözlerimin önünden geçiyor orada sen varsın ve gözlerin benden bir bakışını esirgiyor, hüzünleniyor gönlüm ve Paketimden son tekimi çıkartıp buruşturup atıyorum bir kenarlara, içinde senin resmin, ve ben salıyorum artık özgür ruhumu semalara çavuşum sigaramda sönmek üzere , sol yanıma yazdım katilimin adını tenime söndüre söndüre, sadece 3 harf tek hece "AŞK"