30 Temmuz 2021 Cuma

                                                                    sadece kısık ses ile...
                                                                

TUZAK

Sana gelmek, 
sanki her adımda, uçuruma yaklaşmak gibi. 
Uçsuz bucaksız, 
güzel ama sonu intihar olan, 
bir uçurum gibi 
Seni görmek, 
sanki en güzel manzaralara, şahit olmak gibi,
eşsiz benzersiz. 
Sana dokunmak,
sanki gökyüzünü ellemek gibi. 
Hissederek sevmek. 
 Öyle uzaksın ki, hissederek seviyorum seni. 
Mesela bir elin yanağımda oturmuş ,gözlerime bakarken hissediyorum seni,
veya en güzel şarkılarla, salonun ortasında dans ederken hissediyorum seni. 
Öyle güzelsin ki ,her zerren anlam katıyor dünyama.
 Öyle tuzaksın ki, kapılıp düşesim geliyor ağına,
boynumda nefesimi kesen urgandan farksız,
ama oraya çıkıp, o urganı boynuma geçirmekte benim tercihim,
sen buna değersin...
 Öyle arıyorum ki seni, her anımda. 
Yanımda.
Elin yanağımda. 
Gülümseyen gözünle. 
İçimi ısıtıyor şefkatin, yazın ortasında kışı yaşarken.
 öyle soruyorum ki seni yıldızlara. 
Yalnızlara.
Kaldırımlara.
Kalanlara.
Kalanlarla bekliyorum, hiç gelmeyecek olan o trenin gelmesini,  
seni bana getirmesini, 
kalanlara gidenlerini getirmesini. 
Zor dayanıyorum artık sensiz cümlelere, 
hikayemde sessiz kalışına. 
Öyle uzaksın ki, hatta öyle tuzaksın ki bakışlarınla, düşesim geliyor ağına, arıyorum seni her istasyonda, kalanlara, hiç gelmeyecek olan bir trenin, sevdiklerini getirmesiyle beraber,  bekliyorum seni, sessiz nefessiz, aynı hiç sulanmamış bir çiçek gibi, çölün ortasında, yağmurun yağmasını bekler gibi. 
Bakma öyle şimdi bana, 
içimi acıtıyor, bir daha öyle bakamayacak olman, evet hayalsin sen, biliyorum... 
Bu istasyonda.
Kalanlarda.
Trende.
Ellerinde.
Her şey hayal. 
Ama yapamıyorum artık, sensiz nefessiz.
Bekliyorum hala seni, hayalden olan, hiç gelmeyecek bir trenin, son istasyonunda, sessiz sebepsiz...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder